Köroğlu Havaları-Ercan Kılkıl
Sivas'ta Bir "Bağlama Festivali" Hayal Etmek!-Okan Murat Öztürk
Türkiye 4. Murat Çobanoğlu Âşıklar Bayramını Değerlendirme-Sait Küçük
“Yaşayan Aşık Sanatı Sempozyumu”nun Ardından...-Göktan Ay
Üniversiteler Sanat Kurumları ve Sanatçılar-Göktan Ay
"Müzik sanatı" ve Gerçekler-Göktan Ay
Kars Folklorundan Kayan Bir Yıldız: Mustafa Turan-Sait Küçük
Gaziantep’te Kına Yakma Geleneği Ve Kına Türküleri Üzerine Bir Araştırma-Savaş Ekici
İslâhiye İlçesi Düğün Adetleri Çerçevesinde Halk Müziği-Savaş Ekici
Korunması Gereken Mirasımız; Halk Müziğimiz-Nevzat Sumer
Âşık Yaşar Reyhanî (1932–2006) “Halk Şiiri Zincirinde Bir Halka”-Sait Küçük
Türk Halk Ezgilerindeki Dinamiklerin, Sözlü Ve Yazılı Kültür Yaklaşımları Işığında, Günümüz Koşullarında Değerlendirilmesi-Uğur Alpagut
Gaziantep Yöresi Halk Çalgılarından Zambır Üzerine Bir Araştırma-Savaş Ekici
Üniversitelerimizde Türk Müziği Eğitimi ve Akademik İtibarını Arayan 'Sanatsal Sunum' Kavramı-Gültekin Şener
Muğla Türküleri-Doğan Kaya
Ege Bölgesi Ve Bursa’da Kadınların Müzikli Uygulamaları Ve Uygulamaların Kültürel Devamlılık Bağlamında İşlevleri-F. Reyhan Altınay
Türkiye’de Müzik Kültürünün Gelişimi ve Güncel Koşullarda İrdelenmesi-Uğur Alpagut
Trabzon Yöresi Türküleri-Doğan Kaya
Halk Türkülerinin Gerçek Sahipleri-Altan Demirel
Yemen ve Kore Ağıtları-Ömer Faruk Yaldızkaya
Genellikle ana, bacı, yavuklu, gelinlerin ya da ağıtçı kadınların, Anadolu coğrafyası dışına gönderilerek şehit olanlar için söyledikleri ağıtlar, halk kültürümüzde önemli bir yer tutar. Yemen cephesine gönderilen Mehmetçiğin şehit olması üzerine... >>
Bir türkünün anonim olup olmadığı; önceki yıllarda bu ezgilerin kayıtlara geçip geçmediği konusunda en kapsamlı ve doğru bilgilere sahip bulunan TRT’nin görüşlerinin alınması sanırım bir takım yanlışlıkların ve haksızlıkların önüne geçilmesi bakımından... >>
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde karşımıza çıkan ve yörelere göre kesme türkü, karşı-beri, karşılama ve kovalama gibi adlarla da bilinen atma türküler özellikle düğün, yedi (düğün ertesi), ternek / vartivor (yayla eğlenceleri), bayramlar, şenlikler, imeceler... >>
Her müzikçi kendi bireysel yönelimini izlemekte özgürdür. Bu aynı zamanda sanatın değişmeyen kuralıdır. Ancak, bu anlayış diğer müzik türlerinin, folklorun ve deneysel çalışmaların önünü kesecek bir politikaya dayandırılmamalıdır... >>
Toplumsal üst yapıyı belirleyen gelenek, görenek, sanat gibi kültür öğelerinin işlevleri, insan yaşamında geçiş evreleri olarak da nitelendirilen doğum, evlenme ve ölüm aşamalarında kendini belli eder. Yüzlerce tören ve ritüelin gerçekleştirildiği... >>
Türküler genellikle bir olay, bir arzu ve bir heyecan üzerine doğarlar ve başlangıçta sahibi belli ürünlerdir. Ancak zamanla, türkünün asıl sahipleri unutulur ve sonraki nesiller tarafından halkın dilinde dolaşa dolaşa farklı coğrafyalara yayılır; böylelikle... >>
Öncelikle, Türk müziği alanında akademisyenliği, lisans seviyesinden sonra değil, lisans eğitiminin ruhu ile değerlendirmek; kurgulamak, lisans eğitiminin yarattığı profilin; yüksek lisans ve sanatta yeterlikte aranan profille örtüşüp örtüşmediğine bakmak... >>
Zambır; klavye, nezik ve kamış olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Klavye bölümünün üst tarafında “Nezik” adı verilen bölüm bulunmaktadır. Nezik bölümüne ise; 6 cm uzunluğunda, kamıştan yapıldığı için “Kamış” denilen ve icra sırasında ağız içinde... >>
Halk türkülerinin sözlerinin altında, otantik inceliklerle derin bir biçimde gelişen halk ezgileri, sözlerin çok ötesinde, geçmişi ve günü sorgulayıcı önemli dinamikler içermektedir.Bu anlamda, günümüz kültürel değerlerinin ve müziksel... >>
Yazdığı şiirler, yaktığı türküler ve yaptığı atışmalarla dikkat çektiği kadar düzdüğü hikâyelerle de adından sıkça söz ettirdi. Özellikle kahvehane ve çeşitli toplantılarda anlattığı hikâyelerle büyük beğeni toplayan Yaşar Reyhanî, plak ve... >>
Zengin folklor hazinelerine sahip olan memleketimizde, folklorik ürünlerin süratle kaybolmasına neden olacak koşullar içinde yaşamak olduğumuz da bir gerçektir. Bu nedenle gerek halk müziğimizde ve gerekse folklorun alanına giren dallarda derleme... >>
Bölgedeki düğünler çoğunlukla köylünün işinin bittiği veya az olduğu sonbahar aylarında yapılmaktadır. Köylerdeki evlenme çağı eskiden 24–25 iken daha sonraları bu yaş 15–20 arasına düşmüştür. Oğlu evlenme çağına gelen anne ve baba... >>
Türk halk müziği repertuarı içerisinde hüzün verici sözleri ve insanı etkileyici melodisi ile kına türkülerinin çok özel ve önemli bir yeri bulunmaktadır. Ülkemizde kına yakma merasimlerinin yapılmadığı ve kına türkülerinin söylenmediği bir yer... >>
Benim folklora ve halk edebiyatına yönelik bu gayretimden çok memnun oldu. Çok sevindiğini söyledi. O zaman dernekte bulunan Kars’la, Kağızman’la ilgili yazıların yayınlandığı başta Kars Eli dergileri olmak üzere bir çok dergi... >>
Hatırlayalım: 1925 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın emriyle, Darülelhan'ın (Melodiler evi) Türk Musikisi şubesi kapatıldı; adı da konservatuar olarak değiştirildi. Tam 50 yıl Türkiye'deki konservatuarlarda sadece Klasik Batı müziği öğretildi... >>
Son yıllarda, üniversitelerde açılan o kadar çok bölüm var ki; ya mezunların nerde istihdam edileceği bilinmiyor; ya bir program ortaya konuyor, 4 sene uygulanıyor, başarısızlık varsa, yeniden değiştiriliyor; ya da bizde de olsun diye... >>
Konuşmacılar “aşıklık sanatı ve aşıklar” üzerinde durarak, merkezin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdiler ve sempozyumun yararlı sonuçlar getirmesini dilediler. Aşıkların yaptığı küçük gösteriler de açılışa renk kattı... >>
Âşıklık geleneğinin zor dallarından olan doğaçlama Divan türü, Atışma türü, Leb-Değmez türü gibi türlere âşıkların katılımı az sayıda olduğundan dolayı katılımcı âşıklar büyük azar işittiler. Bu azar ise adeta kafalara çekiç vurulurcasına yapılıverdi... >>
Sonuçta ulusal sesimiz olan bağlamayla, tüm Türkiye için önemli bir sahiplenme ve barış mesajı olabilecek bu projeyi ben de destekledim ve konuyu valilikle görüşmek üzere, Sivas’a gittim. Amacımız, Sivas’ın kendisinin de artık... >>
Bu kadar büyük bir coğrafyada benzer ezgilerin benzer kurallara göre işlenmesi bir tesadüf eseri değildir. Köroğlu’nun yiğitleme, koçaklama, cengi ve mısri havalarının büyük bir çoğunluğunda aynı ezgilerle karşılaşırız. Bu havaların tamamında mertlik... >> |