Bağlamada Sap
Bağlamanın sap olarak adlandırılan kısmı , çalgının temel catısını oluşturan önemli bir unsurudur. Diğer temel kısımlar olan göğüs ve tekne ile karşılaştırıldığında, farklı bir işlevsellik arzeder. Üzerinde bulundurduğu burgular yardımıyla tellerin gerili kalmasını, üzerine bağlanan perdeler ile farklı seslerin elde edilmesini sağlar. Bu yönüyle icranın ana unsurudur.

BAĞLAMA SAPINDA KULLANILAN AĞAÇLAR

Kayın, bağlamada kullanılagelmiş en eski sap malzemesidir. 'Sarı gürgen' yada sadece 'gürgen' olarak da adlandırılır. Bu ağaca 'sarı' da denmesinin sebebi 'akgürgen' diye adlandırılan başka bir gürgen çeşitinin varlığıdır. Kayın, mobilya sektörünün de temel ham maddesi olup ülkemizde bol miktarda yetişmektedir. Akgürgen, diğer adıyla kayagürgeni, ülkemizde yetişen bir ağaç türü olup oldukça sert ve çalışmaya yatkın bir ağaç olduğundan mobilya sektöründe kullanımı yoktur. Gürgen, sert ağaç kategorisinde değerlendirilen bir ağaçtır. Bağlamanın bir diğer ana sap malzemesi de Akçaağaç ya da diğer adıyla Kelebek ağacıdır. Bu ağaç bağlamanın yapım geleneğinde yokken, 80’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Kelebeğin ana malzeme olarak kullanıldığı çalgı kemandır. Bazı çelik telli gitarlarda da kullanılmaktadır. Bu gün ağırlıklı olarak kullanılan bu üç ağacın dısında ,geçmişte erik ağacının da sap için kullanıldığı bilinir.

SAPLIK AĞAÇ SEÇİMİNDE YAPILACAK TERCİHLER.

Sapın, bağlamanın en çok problem çıkaran ve dengelenmesi en zor kısmı olduğunu söyleyebiliriz. Üzerine binen yük itibariyle her an gerilim altında olup, baştan iyi kurutulmadığı, secilmediği, ve iyi işlenmediği takdirde önemli problemlere yol acabilir.
En temel ve gerekli özelliği sağlamlık olan sap ağacının sertliği çok önemlidir. Bağlamada kullandıgımız sap, yapı olarak uzun ve incedir.Bu mukavemet acısından zayıflık anlamına gelir. Bu zayıflığı telafi etmek için kullanılan ağacın, mukavemet özelligi yuksek tipte bir ağac olması gerekir. Diğer yandan, sap ağacının çalısmayan, yada yapımcılar arasındaki tabirle ‘dönmeyen türde bir ağaç olması gerekir. Ancak, ağaçların sert ve yumuşak şeklinde sınıflandırılması çok genel kriterlere göre yapılmaktadır. Örneğin mobilya yapımında kulanılacak bir ağacın sertliği, bir çalgının sapında kullanılması için kafi gelmeyebilir. Dolayısıyla sertlik/yumuşaklık kavramlarını, ağacın kullanılacağı yere göre tarif etmek daha uygundur.
Yapımcılar arasında sap ağacının sertliği ve yumuşaklığı açısından iki farklı uygulama olduğu söylenebilir. Bunlardan bir tanesi ve en yaygını, yumuşak veya orta sertlikte, hafif ağacın tercih edilmesidir. Buna gerekçe olarak bu tip ağaçların çalışmadığı ve kolay kuruduğu gösterilmektedir. İkinci uygulama ise sert ağaç kullanımıdır. Bu uygulamada sert ağacın mukavemet özelliği ilk planda düşünülür.
Yumuşak yada sert olsun, sap ağacının mukavemetini etkileyen diğer bir etken de biçilme şeklidir. Bir ağaç kütüğü, kullanım amacına göre farklı şekillerde biçilebilir. Sap için en ideal biçillme şekli ‘freze’ diye tabir edilen yöntemdir. Bu, ağacın esneme veya bükülmeye karşı en dayanıklı olduğu biçilme şeklidir. Saplık ağaç kütükten veya kalastan biçilecekse bu şekilde biçilmeli, eğer biçilmiş alternatifler arasında seçim yapılacaksa freze biçilmiş olanlar tercih edilmelidir.Freze biçilmemiş saplar için ‘yatık açılı’ biçilmiş tabiri kullanılır. Aşşağıda, freze biçilmiş bir sap çizimi görülmektedir, Tuşe’nin (klavye de denmektedir) sapın hangi yüzüne getirileceği sapın ucundan, liflerin yönüne bakılarak karar verilir. Tuşe daima liflerin alt yada üst uçlarındaki yüzeye getirilmelidir.Hangisinin daha iyi olacağına ise sapın çalışma yönüne bakılarak kara verilir (bkz. Fotoğraf 3). Eğer sap hiç çalışmamış ise iki yüz de kullanılabilir. Eğer sapın yana gelmesi gereken kısmı üste getirilir, yani tuşe yüzü gibi kullanılırsa saptaki esneme fazlalaşır, dolayısıyla atma riski artar. Özellikle akgürgen ağacında öz ışınlar, ,sapın ucundan bakıldığında, lifler ile kolayca karıştırılabilir. Bunlar ağacın özünden kabuk yönüne doğru besin taşıyan unsurlardır. Daima lif çizgilerine tam dik uzanırlar ve ağacın yüzeyinde pulumsu, yanar döner bir görünüö oluştutrlar. Bu görüntü akgürgen saplarda belli belirsiz iken, kayın ve akçaağaçta saptan farklı renkte ve çok belirgindir. Aşşağıdaki freze çizim örneğindeki sapta, özışınlar en belirgin tuşe ve onun tam karşısınaki alt yüzeyde görülür. Şekilde, sapın ucundan bakıldığında ,lifleri dik keserek ilerleyen noktalar özışınlardır.
Lifler, sapın başlangıcından sonuna kadar bir akış içindedir. Üstten bakıldığında adeta kalemle çizilmiş çizgiler gibi bazen dümdüz, bazen dalgalı bazen de yarıyolda sap sınırlarının dışına çıkarak uzanırlar. Acaba bunlardan hangisi en iyi tip lif şeklidir? Lifleri düz, adeta cetvelle çizilmiş gibi uzanan ağaç sap için idealdir. Lifleri sap sınırları dısına cıkacak şekilde, yanlara doğru açılı uzanan saplıklar tercih edilmemelidir, çünkü bu mukavemeti azaltır. Ancak bu özelliği başka bir takım özelliklerin de desteklemesi gerekir şüphesiz.
Dalgalı lif yapısı sapta kullanılabilir. Özellikle dalgaların sebep olduğu ‘hare’ estetik olarak çok hoş görünür. Keman da sap ve sırt kısımlarında kullanılan akçaaağaçta hare aranılan bir özelliktir.Ancak bağlamanın sap uzunlugu dikkate alındığında, bu dalgalı sap yapısının ileriye dönük yapısal problemler çıkarması olasıdır.
Sap seçiminde dikkat edilecek son bir husus da biçilmiş ağacın kuruma süresi boyunca gösterdiği çalışma(dönme) şeklidir. Eğer kütük halindeki ağaç saplık olarak kullanılmak üzere ortalama 4x4 en ve kalınlığında alt,üst,yan tüm kenarları tam planyalanmış, düz olarak biçirilirse, kuruma sürecinde oluşabilecek eğilmeler rahatlıkla takip edilip, görülebilir. Bu eğilmelerin sapın hangi yüzünde meydana geldiği önemlidir ve bu, sapın hangi yüzünün tuşe olarak kullanılacağına karar verilirken dikkate alınır. Kuruma süreci en az beş yıl olmalıdır. Ancak ülkemizin genel ekonomik şartları çerçevesinde, çalgı yapımcıların ve özellikle de bağlama yapımcılarının maddi olanakları dikkate alındığında bu uzunluktaki bir süreye riayet edilemediği rahatlıkla gözlemlenebilir. Bunun yegane sebebi her yıl, beş yıl sonra kullanılabilecek ağacın depolanmasının getireceği maliyete yapımcıların katlanamamasıdır.
Kuruma süreci içinde çok aşırı dönme yapan ağaçlar asla tercih edilmemelidir. Ancak yukarıdaki fotoğrafdaki gibi ,hafif yay halini almış çalışma durumları sakıncalı değildir. Bu durumda, meydana gelen yay sapa verilecek olan esneme payının bir parçası olarak düşünülmeli ve sap , yay üste gelecek şekilde takılmalıdır.
 
YAN MENÜ
 
MySpace Codes, Myspace Generators, Myspace Graphics

Get your own Image Uploader
 
Bugün 46 ziyaretçi (115 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol